to take part in a dialogue; to dialogize

listen to the pronunciation of to take part in a dialogue; to dialogize
İngilizce - Türkçe

to take part in a dialogue; to dialogize teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dialogue
{i} diyalog

Bu filmdeki diyalog çok saçma. Ayrılıyorum. - The dialogue in this movie is ridiculous. I'm leaving.

Şiir, bir keşif, bir vahiy ve diyalog için bir davettir. - Poetry is an exploration, a revelation, and an invitation for dialogue.

take part in
-e katılmak, -e iştirak etmek
to take part
yer almak

Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor. - Our company wants to take part in that research project.

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

dialogue
söyleşme
take part in
iştirak etmek
take part in
-e katılmak
take part in
katıl

Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım. - I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

take part in
katılmak

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum. - If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.

dialogue
{i} karşılıklı konuşma
dialogue
diyalog tarzında edebi eser
dialogue
i., İng., bak. dialog
dialogue
karşılıklı konuşma ve tartışma
İngilizce - İngilizce
dialogue
to take in
Absorb