very; extremely

listen to the pronunciation of very; extremely
İngilizce - Türkçe

very; extremely teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

totally
bütünüyle

O bütünüyle adil değil. - That's totally unfair.

Debby'ye merhaba dedim fakat o beni bütünüyle görmezlikten geldi. - I said hello to Debby but she totally ignored me.

terribly
çok fena
totally
tamamıyla
totally
toplamda
totally
tümüyle
terribly
çok

Sorusuna çok şaşırdım. - I was terribly confused by his question.

Fadıl bir şeylerin çok yanlış olduğunu biliyordu. - Fadil knew that something was terribly wrong.

terribly
çok kötü
terribly
son derece

Bruce kız arkadaşı onu terk ettiğinde son derece üzülmüştü, ama kısa sürede atlattı. - Bruce was terribly upset when his girlfriend left him, but he soon got over it.

Oh, son derece üzgünüm. - Oh, I'm terribly sorry.

terribly
korkunç bir şekilde

Bundan korkunç bir şekilde utanıyorum. - I'm terribly ashamed of this.

Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş... - Serbian trains are terribly slow.

terribly
müthiş
totally
tamamen

Tom tamamen heder olmuş. - Tom was totally wasted.

Tom tamamen yok olmuş görünüyor. - Tom looks totally wiped out.

all too
Tüm çok
very ill, extremely sick
çok, çok hasta hasta
terribly
berbat/korkunç şekilde
terribly
berbat bir şekilde

Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm. - My puppy died, and I'm terribly upset.

Tom'a berbat bir şekilde muamele edilmişti. - Tom was treated terribly.

terribly
aşırı

Bu hafta her ikimiz için de aşırı yoğundu. - This week has been terribly busy for both of us.

Aşırı derecede pahalı. - It's terribly expensive.

totally
bütün olarak
totally
bütün bütün
İngilizce - İngilizce
terribly
totally

That was totally wicked!.

all too