Tom has a healthy life style.
- Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var.
I am accustoming to this life style.
- Bu yaşam tarzına alışkınım.
Take a fresh look at your lifestyle.
- Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
One's lifestyle is largely determined by money.
- Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
She soon adjusted to his way of life.
- Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
How dare you criticize my way of life!
- Yaşam tarzımı değiştirmeye nasıl cesaret edersin!
My grandmother never changed her style of living.
- Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.
I'm living a secular lifestyle.
- Ben laik bir yaşam tarzı yaşıyorum.
Take a fresh look at your lifestyle.
- Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
Tom has a healthy lifestyle.
- Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
Take a fresh look at your lifestyle.
- Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
Tom has a healthy lifestyle.
- Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.